Tepkiler Sonrası Eda Ece Anıtkabir Az Kaldı!…
Anıtkabir ziyareti sonrası tepkiler Eda Ece , Açıklama yaptı. başarılı oyuncu “Bu ülkede yaşıyorsanız, özgürseniz, bayrağınız, marşınız, toprağınız, eviniz varsa Atatürk’e borçlusunuz. Her kimsen, bu gerçek değiştirilemez.” söz konusu. Ünlü oyuncunun sosyal medyanın da gündemine oturan twitter hesabından yaptığı paylaşım haberimizde…
Eda Ece, Anıtkabir’deki Yansımalardan Sonra Az Kaldı!…
“Yasak Elma”dizide “Yıldız” Karakteriyle gönülleri fetheden ünlü oyuncu Eda Ece, geçtiğimiz günlerde Anıtkabir’i ziyaret etmişti. Anma Özel Kitabına imza atan oyuncu, memleketin dertlerine dair not bıraktı…
Yazdıklarını Ağlayarak Okudu…
Ünlü oyuncu bu notu sesli bir şekilde okurken gözyaşlarını tutamadı ve duyduğu üzüntüyü şu sözlerle dile getirdi;
“Bugün seni görmek çok güzeldi. Duygusal olarak o kadar incindim ki, bu ay ne yaparsam yapayım panik halinde gibiyim. Acıyla empati kurduğum sürece barış içinde yaşayamam. Sırtım resmen bükülmüştü. Sesim kısıldı. Hepinizin bildiği en sevdiğim şey olan mizah bile çaresizdir, onu güzel yapmaz. Bugün sevgili Ata’mın huzuruna çıktığımda tüm bu olanlardan dolayı gözyaşlarımı tutamadım…
“Keşke başka bir silüetle dönsen”
……Böylesine duygusal bir ay geçirirken Anıtkabir’de olmak çok güzeldi. Bugün babam deftere sana yazarken ellerim titredi, sözlerime son verdim. Kutsal emanetinle gerektiği gibi ilgilendiğimizi sanıyordum. Bu güzel ülke için size minnettarız. Keşke başka bir silüetle geri dönsen. Ama gelmeseniz de emanetinizi biz sağlayacağız. Emanetiniz olan Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacak, biz buradayız. Huzur içinde yat Ceddim. Her şey yine yeterli olacaktır. El ele…….
Eleştirilere Yanıt Gecikmedi!…
Bu anlar sosyal medyanın da gündemine oturdu. Ünlü oyuncuyu ağlattığı için takdir edenler de oldu, “Başka bir silüette tekrar gelirsen” söylediği için eleştirin. Eda Ece, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla eleştirilere yanıt verdi…
“Ben de sonuna kadar müminim”
“Atatürk’ü din düşmanı olarak gösteren herkes eksiktir, yanılıyor. Kötü niyetle hakaretler yazan cahildir. Din güzel ahlak demektir. Dindar insan kötülük yapmaz. Ben de sonuna kadar inananlardanım. Ama din adı altında insanları aldatmaya karşıyım. Atatürk neden şimdi konu oldu? Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, önemli bir eksiklik, yoksulluk ve fedakarlıkla bu ülkeyi yabancı işgalinden kurtaran, hürriyet ve istiklalini getiren Atatürk’tür. Ve bizim insanımızdır. Ülke gençliğinin bıraktığı yazılar, bugün hala doğruların kehaneti…
“Bu ülkede yaşıyorsanız, eviniz varsa Atatürk’e borçlusunuz”
…Bu ülkede yaşıyorsanız, özgürseniz, bayrağınız, marşınız, toprağınız, yuvanız varsa Atatürk’e borçlusunuz. Her kimsen, bu gerçek değiştirilemez. Politikayı sevmiyorum, beni hiç ilgilendirmiyordu. Mesela ben sporu sevmem sadece tenisi severdim. Ben sadece sanatı seviyorum. Fotoğrafları, ressamları, heykeltraşları severim. Oyun, dizi, film ve müzikalleri izlemekten keyif alıyorum. Ama yeterli okullarda okudum. Şişli Terakki Lisesi’nden mezun oldum, Bilgi Üniversitesi’nde psikoloji okudum. Sanat tarihi dersleri aldım…
“Ülkeme borçlu olduğumu hissediyorum”
…Hayatım boyunca sınavlara çalıştım, hala rüyalarımda sınava geç kalıyorum, mesela kabus olarak, annem babam hep derse girerdi, matematik öğretmeni ve fizik öğretmeni gelirdi. Gitmediğim sınıf ve kurs kalmadı. Tarih, coğrafya, din kültürü ve ahlak bilgisi öğrendim. Şu an 32 yaşındayım, yetişkinim, çalışıyorum, kazanıyorum. Kazancımın yüzde 40’ını gururla vergi olarak veriyorum. Üstelik kazandığımın çoğunu yardıma muhtaç herkese dağıttığıma çevrem de şahittir. Bu ülkeye fayda sağlamaya çalışıyorum çünkü kendimi ülkeme borçlu hissediyorum…
“Taş Değilim, İnsanım”
….Hayvan hakları, çocuk hakları, kadın hakları benim için çok değerli. Bunlar için çalışan insanlara beni nerede çağırırlarsa çağırsınlar destek vermeye çalışıyorum. Kadına, çocuğa şiddet, yüreğim dayanmıyor bu konulara. Başka sorunum yok. Hastane ve yurdu ziyaretlerimizde bana sarılıp ağlayan 9 yaşındaki çocuğun ‘Annemin en sevdiği dizi Yasak Elma’ydı, annem öldü’ diyerek boynuma atladığını gördüm. Ben taş değilim, insanım…
“Arapça Kuran okuyabilen bir annenin kızıyım”
….Böylece bana ne istersen diyebilirsin. Her şeyi kendi kazanmış İTÜ mezunu mühendis bir baba ile çağdaş Atatürk’ü seven, ağladığımı gören, Arapça Kur’an okumayı bilen, namaz kılan, inci küpe seven bir annenin kızıyım. Bu yüzden bana ne istersen söyleyebilirsin, vicdanım rahat. İçimde zerre kadar kötülük taşımıyorum ve güç ya da para umurumda değil. Sadece insanlarla, hayvanlarla ve çocuklarla ilgileniyorum. Tanrı temel olarak ne olduğumu ve ne yaptığımı görür. Aşk…”
“Aptal Olmadığın İçin Özür Dileme”
….Babamdan bir sözle bitireyim: “Aptal olmadığın için özür dileme.” Ayrıca ilk tanındığımda bana her gün gazete okumamı, gündemi takip etmemi, artık tanınıyorsun, röportaj yapıyorsun, ülkeni tanıman gerektiğini tavsiye eden bir insandı. O bir kitap kurdu, bilgisi sonsuz…”
